Su, insan yaşamında hayati bir önem taşımaktadır. Sadece yaşam için gerekli bir nesne değil aslında yaşamın kendisidir su. Yeryüzünde ilk yaşamın başladığı yerdir ve bizi çevreleyen tabiat ana ve canlıların yaşamı için ikamesi olmayan çok değerli bir elementtir. Suyun bolluğu halinde değeri tam anlaşılamaz iken yokluğu halinde ölümle eş anlamlıdır.
Gerçekten de, insan vücudu büyük oranda sudan oluşmaktadır. Vücudumuzdaki su oranı yaşam sürecimiz boyunca değişim göstermektedir. Yeni doğan bir bebekte vücut ağırlığının %75'i sudan oluşmakta iken bu oran çocuklarda %70, yetişkinlerde %60 ve yaşlılarda %50 şeklindedir. Yetişkin bir insan bir kısmı yiyeceklerden karşılanmak üzere günde 2-3 litre suya ihtiyaç duyar.
Suyun insan vücudunda çok önemli işlevleri vardır. Bunlardan başlıcaları şöyledir:
a) Su biyolojik bir çözücüdür ve bu çözücü rolüyle vitaminlerin ve minerallerin hem vücutta taşınmasını, hem de çözülmesini sağlar,
b) Su vücut sıcaklığının düzenlenmesinde çok önemli bir rol oynar,
c) Derinin nemlenmesinde, toksinlerin atılmasında ve vücudun temizlenmesinde temel bir görev üstlenir,
d) Böbreklerin çalışmasını kolaylaştırır,
e) Kayganlaştırıcı bir madde olması nedeniyle birçok organın gerektiği gibi çalışmasını sağlar.
Vücüdumuzda Suyun Rolü- Özetle;
Beynin % 75'i su / Orta dercede susuz kalmak başağrısı ve başdönmesine yol açabilir.
Su nefes almak için gereklidir.
Vücut sıcaklığını düzenler.
Tüm hücrelere besin ve oksijen taşır.
Kanın % 92'isi sudur.
Nefes almak için oksijeni nemlendirir.
Hayati organları koro ve yastık görevi görür.
Gıdayı enerjiye çevirmeye yardımcı olur.
Besinlerin emilimine yardımcı olur.
Atıkları uzaklaştırır.
Kemilerin % 22'si sudur.
Kasların % 75'i sudur.
Eklemleri rahatlatır, yastıklar.